24 Eylül 2011 Cumartesi

Kenya, Tanzanya’da Safari & Zanzibar Adası Gezisi



Bu etkinlike ile ilgili detayli bilgi ve düzenlenen tarihlere  breakoutdoor.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Etkinlik Tanımı
Kenya Tanzanya turu 2011 Nairobi, Amboseli Milli Parkı, Arusha, Ngorongoro, Serengeti Milli Parkı, Manyara Gölü Milli Parkı, Zanzibar adası, Dar Es Salaam
Genel Etkinlik Bilgisi
Gidilebilecek en iyi mevsimde, muhteşem bir iklime ve doğa manzarasına sahip ekvator bölgesinde ki, dünyanın en önemli eko sistemlerinden biri olarak kabul edilen Kenya’da, meşhur Big Five -aslan, leopar, fil, bufalo ve gergedan – gibi canlıların yanı sıra geleneklerini bugüne kadar korumuş Masai Mara kabilelerinin yaşamlarını göreceksiniz. Eşsiz safari imkanları sunan ve yüzlerce rengin bir arada olduğu bir ülke olan Kenya’dan, bir gün biyografinizi yazarsanız mutlaka yer verceğiniz anılarla dolu bir şekilde döneceksiniz.
Gezilecek Yerler
Nairobi, Amboseli Milli Park, Arusha, Ngorongoro, Serengeti Milli Parkı, Manyara Gölü Milli Parkı, Zanzibar adası, Dar Es Salaam

28 Haziran 2011 Salı

Doğada Hava Tahmini Nasıl Yapılır ?


Ülkemizde son yıllarda daha fazla ilgi görmeye başlayan doğa turları, şehir hayatından ve stresinden kısa süreler için de olsa kaçıp, yenilenerek dinlenme imkanı veren faaliyetlerden birisi. Günübirlik, ya da haftasonu turları şeklinde yapılan organizasyonlara, ya da fiziksel ve psikolojik kondüsyon gerektiren daha uzun süreli ekpedisyonlara Breakoutdoor.comadresinden ulaşarak seçenekleri inceleyebilirsiniz. Bu yazıda doğasever, ve trekking, kampçılık, dağcılık, rafting gibi outdoor aktivitelerine ilgi duyanlar için, doğada hava tahmini konusuna değineceğiz.

Doğada Hava Tahmini Nasıl Yapılır ?
Hava tahmini tarımla yaşamını sürdüren , doğa ile içi içe yaşayan kültürlerde herzaman öneme sahip olmuş, ve günümüzdeki teknolojilere sahip olmasalarda gözlemlere  dayanarak doğru tahminde bulunma yöntemleri geliştirebilmişlerdir. Günümüzde artık süper bilgisayarlar ile gelişmiş matematiksel modellemeler yapılarak, 10 günlük hatta 1 aylık hava tahminleri yapılabilmektedir. Ama adı üstünde olduğu gibi ,sadece tahmin hesabı yapılır. Hava hareketleri  kaotik  yapı gösterdiğinden matematiksel modellemenin birden fazla çözümü ve sonucu vardır. 2 gün sonrası için yapılan hava tahmini , 10 gün sonrası için yapılan tahmine göre daha gerçeğe yakın olacaktır.
Doğada iseniz hava tahmini için basit gözlemler yaparaktan da, tahminde bulunabilirsiniz. Bulutlar, hayvanlar, bitkiler, ay, güneş  bazı hava koşullarını tahmin etmenize yardımcı olabilir.
Bu konuya girmeden once hava olaylarının dinamiğini ve bir takım parametreleri biraz inceleyerek başlayalım.
Sıcaklık
Bildiğiniz gibi, kalın tek bir giysi yerine, bir kaç kat ince giysi giymek daha sıcak tutar, çünkü hava iyi bir ısıl yalıtkandır. Havanın ısıl yalıtkan olması bize hava tahmini konusunda şu ipucunu verir, sıcak hava kütlesi, soğuk hava kutlesine ısı transferi yapmaz. İşte bu sebeple birbirine karışmadan farklı hareketler oluştururlar. Isınan bir hava genleşerek yukarı doğru hareket ederken, soğuk hava sıkışarak sıcak havanın altına doğru sokularak hareket eder. Böylece bildiğimiz konveksiyon hava akımları oluşur. Karaya yakın yani alçak hava kütlesi daha sıcakken yukarı doğru çıktıkça hava soğuyacaktır.
Atmosferi bir deniz gibi düşünürsek, su basıncına karşılık, atmosfer basıncından bahsedebiliriz. Ne kadar suyun altına dalarsanız o kadar yüksek basınca maruz kalmanız, aynı şekilde ne kadar yüksek irtifaya çıkarsanız daha az hava basıncına maruz kalacağınıza  benzer. İşte altimetrelerde bu prensiple yükseklik ölçerler. Isınınan hava yukarı çıkarken basınç da düşecektir, soğuk hava ise sıkışarak çökeceğinden basınç artacaktır. Bu nedenle ekvatorda hava basıncı düşük iken, kutuplarda hava basıncı yüksek seyreder. Havanın hareketi yüksek basınçdan düşuük basınca doğru bir dengeye ulaşma gayreti ile olur, ve böylece, rüzgarlar oluşur.
Dünyanın kendi etrafında dönüş hareketi yapmasıda, bir takım ilginç sonuçlar doğurur.  Sıfır derece enlemde (ekvatorda ) çevresi 40.000km iken, 60. enlemde bu 20.000km dir. 1 günde ekvator 40000km mesafe kat ederek dönerken 60. enlem, 20.000km katederek döner, yani ekvatorda çizgisel hız 60. enlemdekinin iki katıdır. İşte bu yüzden Kuzey yarım kürede, kuzeye dogru hareket eden bir hava kütlesi, doğuya dogru -yani saat yönünde- kayma eğilimi gösterecektir. Güney yarım kürede ise, güneye doğru hareket eden hava kütlesi, batıya doğru yani, saatin tersi yönünde hareket eder. Buna fizikde Coriolis kuvveti denir. Kuzey yarım kürede, kuzeye doğru bir top mermisi fırlatıldığında , mermi doğuya doğru kayacaktır, hesaplamalara bu sapmanın dahil edilmesi gerekir. Veya lavaboda su giderinden akan su, kuzey yarım kürede saat yönünde dönerek akarken , güney yarım kürede herzaman saatin tersi yönünde dönerek akar.... Veya  hep hava durumu raporlarında dinlediğiniz gibi bize kötü hava genelde  Balkanlardan (batıdan) gelir. Bu olayların hepsi Coriolis kuvveti sonucudur.
Nem
Havanın su buharı taşıma kapasitesi, sıcaklığa bağlıdır. Sıcak bir hava, daha fazla su buharı taşıyabilirken, soğuk hava daha az nem taşıma kapasitesine sahiptir. Belli bir sıcaklıktaki havanın azami taşıyabileceği nem miktarı bellidir. Bunun üzerinde nem olması durumunda yoğunlaşma meydana gelerek, bulut ve yağmur/kar/dolu gibi yağışa neden olur. Nem miktarının, azami nem miktarına oranına, bağıl nem denir ve genelde % ile ifade edilir. %100 bağıl neme ulaşıldığında artık yağış oluşur.
Belki  ilk duydugunuzda ilginç gelecektir ama , dünyada en kuru hava ekvatorda değil de kutuplardadır. Hava çok soğuk olduğu için su buharı taşıma kapasitesi çok düşüktür. Bu sebeple, Kutup noktalarında hemen hemen hiç yağış olmaz, zira denizlerden gelen nemli hava, daha kutuplara ulaşmadan soğuyarak yağış olarak nemini bırakır.

Basınç
Yüksek Basınç (anti-cyclon), ve Alçak Basınç (cyclon) terimlerini yine Hava durumu programlarında spikerlerden sıkça duyarız.  Yaklaşan bir Alçak basınç sistemi kötü ve yağışlı bir havanın geleceğini işaret ederken , yüksek basınç sitemi iyi hava habercisidir.  Alçak Basınç olduğunda, havanın yükselme eğilimi göstereceğinden, yüksek basınçta ise havanın çökerek alçalma hareketi yapacağından bahsetmiştik. İşte bu hareketler, yine Coriolis kuvvetinden dolayı düz  bir şekilde aşağıdan yukarı, ya da yukarında aşağıya değilde, spiral şeklinde olur.
Alçak Basınç sisteminde hava içe ve yukarı yönde hareket eden bir spiral hareketi yaparken, yüksek basınç sisteminde, dışa ve aşağıya doğru hareket eder.
Yine yukarıda nemden bahsederken, sıcak havanın daha fazla su buharı taşıma kapasitesine sahip olduğundan, ve yukarı yükselen havanın soğuyacağından bahsetmiştik. İşte alçak basınç sisteminde, hava yukarı doğru hareket ederken soğur ve su buharı taşıma kapasitesi düşer , taşıdığı nem yoğunlaşarak bulut oluşturmaya başlar, ve yağış olarak yere iner. Bu sebeple yaklaşan alçak basınç sistemi kötü hava koşullarını getirecektir.
Yüksek basınç siteminde ise hava, aşağıya dogru hareket ettikçe , ısınır ve nem taşıma kapasitesi artar, bunun sonucunda nispeten kuru, sıcak ve açık bir hava oluşmasına neden olur.
Alçak basınç sistemleri hızlı gelişir, hızlı yok olur ve görece  küçük bir alanda etkili olabilirken, yüksek basınç sitemleri yavaş gelişir, cok daha geniş bir alanda etkili olur ve yavaş yok olur. Hatta  bazen uzun süre  aynı bölgeyi etkisi altına alır, işte bunun sonucunda da kuru ve sıcak kuraklar oluşur. (High Blocking)
Eğer barometreli bir saat kullanıyorsanız, basıncı gözlemleyerek hava tahmini yapmanız mümkün, basınç düşme eğilimde ise (yani hava yukarı doğru hareket ediyor) bulutlanma ve yağış olabileceğini kestirebilirsiniz.  Düşüş trendi çok büyükse fırtınaya işaret edecektir. Eğer basınç artma eğilimi gosteriyorsa, burdan da sıcak ve açık bir hava olacağı tahmininde bulunabilirsiniz.
Yaklaşan Soğuk cephe
Soğuk bir hava kütlesi , bulunduğunuz yere yaklaştığında, aşağı doğru sokulurken, bulundupunuz yerdeki sıcak hava üstüne doğru çıkma hareketi yapacaktır, ve bu sebeple  basınç hızla düşerken, yukarı çıktıkça soğuyan hava hızlı bir bulutlanma meydana getirecektir. Hava hareketleri o kadar hızlı olur ki  kümülo-nimbüs denen (CB) bulutlar oluşmaya başlar. Yoğun hava hareketinden dolayı, elektrik yüklenmesi de olacağından nihai olarak şimşek fırtınaları ve yağış oluşturacaktır. Hava sporları ile uğraşanların en büyük kabusu işte bu bulutlardır. Hızla herşeyi yukarı doğru çeker, ve yamaç paraşütü pilotunun donmasına neden olacak kadar yüksek irtifalara paraşütü sürükleyebilir. Uçak pilotları da eğer radarlarından, rotaları üzerinde CB bulutları tespit ederse, yükselerek üzerinden geçmeyi tercih ederler. CB bulutları atom bombası mantarı şeklinde, dikey doğrultuda oluşur ve 6000 metre  boyuna ulaşabilir. Böyle bir bulut gördüğünüzde hemen sığınacak bir yer aramanız ve yıldırım düşmesi  riskine karşı önlemlerinizi almanız gerekir.
Yaklaşan Sıcak Cephe
Sıcak  cephe yaklaşırken,  yaklaşan hava yukarı duğru hareket edeceğinden, ve bulunduğunuz yerdeki hava aşağı doğru çökeceğinden, gelen sıcak hava önce tüy seklinde görünüme sahip olan ve çok yükseklerde  bulunan cirrus denen bulutların oluşmasına neden olur. Buz kristallerinden oluşur  ve güneşin ve ayın etrafında hale oluşmasına neden olan bulutlardır. Bu bulutları gördüğünüzde havanın o gün iyi olacağını ama bir kaç güne kadar yağış gelme ihtimalinin olduğunu,  ve peşinden de  sıcak hava geleceği yönünde tahminde bulunabilirsiniz.

Hava Tahmini ve pratik bilgiler
Şimdi yukarıda bahsedilen hava hareketlerinin karakteristiği ışığında, aşağıdaki gibi çıkarımlarda bulunabiliriz.
  • Bulutlar yere yakınsa yağış ihtimali vardır. Bulutların yüksekte olması ise iyi hava habercisidir.
  • Güneş batarken yoğun kızıllık varsa , yaklaşan bir yüksek basınç sitemine, yani iyi bir hava geleceğine işaretdir. Zira güneşin kızıl görünmesinin nedeni havada ki partiküllerdir, ve yüksek basınç durumunda havanın çökerek  aşağı hareketinden dolayı bu partiküller  yüzeye yaklaşarak, güneşten gelen ışığın daha çok kırılmasına neden olarak kızıllığa neden olur. Ve daha önceden bahsettiğimiz gibi kuzey yarım küre de hakim rüzgarların yönü coriolis kuvvetinden dolayı saat yönünde –yani batıdan doğuya- olduğundan büyük bir ihtimalle batıda ki yüksek basınç sistemi bize doğru gelecektir.
  • Güneş doğarken kızıllık varsa ise tam tersi mantıkla, kötü hava işareti olabilir. Bu seferde doğuda bir yüksek basınç sistemi olduğunu ve görece daha düşük basınç sisteminin batıdan bize yaklaşma durumunun olduğunu düşünebiliriz. Ya da bulunduğumuz yerdeki iyi hava, artık doğuya doğru hareket ettiğinden, batıdan daha kötü bir hava geliyor olabilir.
  • Sabahları , bitkiler üzerinde çiğ oluşmuşsa, o gün  açık, kuru ve iyi bir hava olacağına işaret eder.
  • Uzakta ki kamp ateşinin dumanı ağır ağır ve düz bir şekilde yükseliyorsa, yine iyi bir havaya işarettir. (Stabil Hava)
  • Duman dağınık veya düz ve hızlı çıkıp, birden dağılıyorsa, bu da kötü havanın yaklaştığına işaret eder.
  • Kırlangıçlar neredeyse tüm hayatlarını havada geçiren canlılardır, hatta uyurken bile uçabilirler... Eğer kırlangıçlar yüksekten uçuyorsa bu iyi havaya işaret eder, zira sinek gibi uçan böceklerle beslendiklerinden bu sineklerin yukarılara kadar çıkabildiği (kamp ateşi dumanın ağır ve düzgün yükselmesi gibi) güzel bir havaya işaret eder.
  • İnsanlar basınç değişimini algılamasa da uçan canlılar, basınç değişimine duyarlıdır, ve kuşlar uçmuyor sığınacak yer arıyorsa, bu kötü havanın geleceğine işaretdir. Örneğin martılar kıyıda tünemiş, yerde duruyorsa denizciler fırtına çıkacağı anlamı çıkarırlar.
  • Horozların vakitsiz ötmesi de, genel inanışa göre havanın bozacağına işaret eder.
  • Sabahları kuşlar ötüyorsa , genel olarak o gün iyi bir hava olacaktır.
  • Kediler kendilerini yalıyorsa, iyi bir havaya işarettir. Tüylerinde ki elektrostatik yükleri azaltmak için, tüylerini nemlendirerek deşarj olmasını sağladıklarını gösterir. Bu da kuru ve iyi bir havaya işaret eder
  • Ağustos böcekleri sayesinde çok keskin sıcaklık ölçümü yapabilirsiniz! Ağustos böcekleri sıcaklığa bağlı olarak öterler. Eğer 14 saniye boyunca kaç kere öttüklerini sayıp üzerine 40 eklerseniz Fahrenheit cinsinden sıcaklığı ölçmüş olursunuz. Fahrenheit'dan Santigrat çevrimi (t-32)/1,8 yapamam derseniz,  15 saniye boyunca sayın , çıkan sonucu ikiye bölün ve sonrada 5 ekleyin, santigrat cinsinden hemen hemen aynı sıcaklığı bulmuş olursunuz.

26 Haziran 2011 Pazar

Hayatta Kalma Kursları

Hayatta kalma konusu doğa faaliyetlerinde dikkat çekmeya başladı. Giriş seviyesi günübirlik yürüyüşlerden  başlayıp da yön bulma, kanyon geçişi, kaya tırmanışı, dağcılık multi aktivite gibi  giderek daha fazla ilgi uyandıran faaliyetler ister istemez doğada zor koşullar altında nasıl hayatıızı idame ettireceğimizi de akla getiriyor. Çeşitlenen ve daha geniş kitlelerin ilgisini çeken bu tip etkinlikler artık daha yüksek bir bilinç ve bilgi seviyesi ile uygulanmak durumunda. Sadece doğaya uzaktan bakıp geçerek değil zor koşullarda onunla birlikte yaşamayı da öğrenmemiz önemli.

"Trekking, dağcılık, mağaracılık, kampçılık gibi doğa sporlarında hayatta kalma bilgi ve becerileri çok önemlidir. Ani sis, ani fırtına gibi doğa olaylarında yön duygusunu kaybederek kaybolmak olası bir durumdur. Böyle bir durumda mevcut malzemeler hayat kurtarıcı olabilir. Bu malzemelerin en önemlileri pusula, harita, işaret aynası, düdük, çok amaçlı bir çakı, ateş başlatıcı, fener, yüksek kalorili hafif yiyecekler, su, ilkyardım çantası ve bivak torbasıdır. Hayatta kalabilmek için korku, kaygı, öfke, panik, depresyon ve yalnızlık duygusuna kapılmamak, zihni buna hazırlamak gerekir." diyor Vikipedi kısaca.

Hayatta kalma kurslarıyla ilgili etkinlikleri takip etmek ve bilgi almak için tklayınız.

Yamaç Paraşütü Kursları

Yamaç paraşütü gerek bireysel gerekse tandem (bir lisanslı pilot eşliğinde) gerçekleştirilebilen ve gütgide popülerleşen bir spor.
Uçuş için; uygun hava koşullarında, inilecek uygun yüzey sağlayan çeşitli yükseklikteki tepeler kullanılır. Bazı yörelerde yakalanacak termal kolonlarla (sıcak hava akımları) çok uzak mesafelere uçuş yapılabilir.

Yetkin ve lisanslı eğitmenlerden alınacak kurslarla sağlık engeli bulunmayan her yaştan insan bu sporu rahatlıkla yapabilir.

Yamaç paraşütü kursları, dershanede teorik eğitim ile başlar, sonrasında yer eğitimlerini takiben uçuşlar gerçekleştirilir.

Uçmak, yamaç paraşütü sporu ile ilgili bilgi almak, eğitim veya etkinliklerine katılmak için : http://www.breakoutdoor.com

Yurtdışı Turlarda Sağlık Önerileri

Yurtdışı turları, yolculuk ve süre bakımından, bir gezgin olarak iyi hazırlanmamız gereken etkinlikler. Yalnız sağlık konusunda ne yapmamız gerektiğini gerçekten biliyor muyuz ?
Bir gezginin sağlık konusunda dikkat etmesi gerekenler, süreci baştan düşünerek irdelediğimizde daha net görülecektir. Sağlık konusuna sadece bir üşütme / enfeksiyon yaklaşımından farklı bir gözle bakmaya çalışalım.
1- Orada havalar nasıl? : Geziniz süresince bulunacağınız şehirlerin yıllık ortalama sıcaklık ve yağış değerlerini, belli başlı hava durumu sitelerinden kolayca öğrenebilirsiniz.
2- Doğru giyecek seçimi: Spor veya hafif bir yürüyüş ayakkabısı şehir faaliyeti için yeterli olsa da, arazide sizi zor durumda bırakabilir. Programınızı iyi öğrenip günlük ihtiyacınız olacak temel kıyafetleri belirlemeye çalışın. Yazın terlediğinizde kuru kalmanızı sağlayacak outdoor tarzı giysiler, kışın sizi yağmurdan koruyacak ve sıcak tutabilecek, kapalı ortama geçtiğinizde kolayca çıkarabileceğiniz türde bir üst katman iyidir. Tercihen daha önce giydiğiniz ayağınızı vurmayan bir ayakkabınız olsun. Tozlu ortamlardan korunmak için ağzınızı kapatacak bir fular (gerçekten gelişmiş ve şık olanlarını bulabilirsiniz)
3- Bel ve sırtınızı koruyun: Uzun bir seyahate de çıkıyor olsanız ortalama bir haftalık giyecekle daha uzun sürelerle yaşanabilir, otellerde çamaşır yıkama hizmetlerini düşünün. Ağır ve çok eşya taşımak stres yaratır, eşyalarınızı kaybetme ihtimaliniz artar ve daha çok yorulursunuz.
4- Yolculukta beslenme: Buz, özellikle gelişmekte olan ülkelerde temiz sudan yapılmıyor olabilir, o kadar cesur olmayın. İyi yıkanmamış salata ürünlerinden kaçınmak için yemek yediğiniz yerleri iyi seçin. Normal sıcaklıkta kapalı şişe suyu içmeye özen gösterin. Asitli ve alkollü içecekler tüketmemeye çalışın. Su içmek yorgunluğunuzu azalacaktır.
5- Doğru ilaç ve malzemeler: Aspirin ve destek için vitamin hapları. Güneş veya soğuk yanmalarına karşı krem. Yara bandı (ayakkabı vurmaları ve ufak tefek sıyrıklarda kolay çözüm). El temizliği için kuru sabun, bu eczanelerde bulunan ve elinizde buharlaşan sıvı olanları kastediyoruz. Ama kullanımında dikkatli olmak lazım neticede kiri çok da gidermiyor, sadece mikropları öldürüyor. Sürekli kullandığınız ilaçlarınız varsa bunları unutma, ıslanma gibi aksiliklere karşı çantalarınıza bölün.
6- Afrika yolcuları: Safari veya kara Afrika gezilerinde vize alabilmek için aşı olmanız (Sarı Humma gibi) gerekli olabilir. Ayrıca Sarılık (Hepatit) aşısı olma konusunu doktorunuza danışın.

25 Ocak 2011 Salı

Karadeniz Bölgesi - Maçahel 1. Bölüm

       ''Yeryüzü Cenneti'', ''Sessiz Güzel Ülke'', ''Çukur Cennet'',  ''Balta Girmemiş Ormanlar Ülkesi''...Oraya gitmeden, havasını solumadan, içten insanlarıyla tanışıp onlarla aynı çatı altında uyumadan, bütün  sıfatların klişe olmaktan öteye geçemediği bir yer Macahel...

        Çukur Cennet

Ağustos ortasına kadar kalan  kar yığınları
        Trabzon havaalanına indiğimizde yoğun bir nemle ve bulutsuz bol güneşli bir havayla karşılaşmamız gezi arkadaşımı ve beni fazlasıyla şaşırttı. Karadenize gelmeden önce okuduğumuz kaynaklarda ve çocukluğumuzdan beri duyduğumuz yağışlı karadeniz imgesine ters bir durumdu bu kuşkusuz. Biran önce Macahel rehberi ve aynı zamanda arkadaşım olan Osman Avcı 'yla buluşmak üzere Macahele doğru yol almak istiyoruz. Yöreyi daha önceki gezilerimden biliyorum ama Camili Çevre Koruma Ve Geliştirme Derneği 'nin aldığı örnek karar doğrultusunda 'Alan Rehberliği' denilen bölge rehberi olmadan Macaheli dolaşmak pek mümkün değil. Havaalanı çıkışında kiraladığımız araca yerleştikten sonra Osman arkadaşımızla buluşma noktası olan Artvinin Borçka ilçesine doğru yola çıkıyoruz. Samsun-Sarp sınır kapısı arasını birleştiren ve tamamı deniz doldurularak yapılan otoyol rahat bir ulaşım sağlasada doğaya verdiği zararı, açılan taş ocaklarını ve çalışma sırasında üzerlerine taş düşerek ölen işçilerin bilgilerini okuyunca, çokta rahat bir yolculuk yaptığımız söylenemez. Zaten coğrafi yapısı gereği fazla olmayan sahiller de yol yapımı yüzünden yok olmuş diyebiliriz. Yol boyunca Hopa ilçesine kadar sadece üç beş tane, omuz omuza dizilseler 50 insanı alacak kadar küçük taşlık sahilcikler gördük insanların denize girdiği..

       Hopa da sahil yolundan ayrılıp doğu karadeniz dağ silsilesini güney-kuzey doğrultusunda birleştiren 4 gecitten en doğudaki ve en düşük rakımlı Cankurtaran(690 Mt.) geçidini aşıp Borçkaya doğru inişe geçiyoruz. Diğer üç geçitten söz etmek gerekirse ikisi aynı yol hattında olan Maçka 'dan Erzurum 'a bağlanan Zigana ve Kop geçitleri, üçüncüsüde İkizdere den yükselen vadi boyunca gidilen ve aynı zamanda Türkiyenin en yüksek karayolu olma özelliğindeki (2650 Mt.) Ovit geçidi. Borçkaya vardığımızda  Osmanla buluşup şehrin girişindeki Camili tabelasını izleyip Muratlı barajının göleti boyunca ilerleyerek sağa doğru ayrımdan yükselmeye başlıyoruz. Yol boyunca değişen doğa görüntülerini izleyerek yaklaşık 25 km lik asfalt yoldan sonra 1835 metrelik Macahel geçidine(küçük yayla) varıyoruz. Burada verdiğimiz fotoğraf molasında gördüklerimiz bizi tam anlamıyla büyülüyor. Macahel vadileri göz alabildiğine yaşil ve bulutlanan gökyüzü muhteşem birliktelik oluşturmuş. Geçidin yükseldiğimiz tarafında ise Borçka Karagöl uzaklardan bize gülümsüyor. Havanın bu kadar güzel olması bizi önümüzdeki günler için daha da heyecanlandırıyor. Zira Macahel Türkiyenin tek 'Ilıman Yağmur Ormanı' vasfı taşıyan bölgesi ve sürekli  yağışlı olması hiç de beklenmeyecek bir durum değil.

       Geçitte 2007 yılında yapılan kuş gözlemevi var. Maçahel ve çevresi aynı zamanda güneye göç eden yaban kuşların göç yolu üzerinde ve izlenebilmesi için uygun bir konuma sahip. 2008 kışında kar nedeniyle çatısı göçen bina yaza doğru tadilat görmüş. Her yıl Ağustos ayının son haftası göçe başlayan yırtıcı kuşları gözlemlemek mümkün. Bizde özellikle bu tarihleri seçtik. Böylece hem Gorgit yayla göçünü görebilecektik hemde göçe başlayan Doğan sürülerini.

       17 yıldır genişletme çalışmaları devam eden yoldan aşağıya inmeye başladığımızda artık nasıl bir coğrafyaya geldiğimizi bize anlatan doğayla karşı karşıya kalıyoruz ve aracımızın camından dışarı bakmasaydık şayet yorucu bir yolculuk yaptığımızı düşünebilirdik. Yol yapım çalışmasından dolayı zaman zaman manzaramızı, pantolonun düşmesi sonucu açığa çıkan 'çatal' görüntüsü gibi, yeşilliğin içinden çıkan çıplak toprak parçaları bozsada, içinde bulunduğumuz 'Alice Harikalar Diyarında' tadını baltalamaya yetmiyor. Ama 'şimdilik' diye de düşünmeden edemiyoruz.

       Macahele ulaşım 1968 yılına kadar patikayla sağlanmış. 1968 yılından sonra da açılan toprak yolla Türkiye ile tek bağlantısı kurulmuş, ulaşım bu yolla sağlanmaya çalışılmış.


       Camili (Hertvisi)


       Eski ve yeni isimleriyle, Camili (Hertvisi), Düzenli (Zedvake), Kayalar (Kvabistavi), Efeler (Eprati), Uğur (Akria) ve Maral (Mindieti) köylerinin yer aldığı Macahel yöresine inmeye devam ettiğimizde karşımıza ilk gelen köy Düzenli oluyor. Bu köyde iki derslikli bir ilköğretim okulu ve köy merkezinde birbirine yakın iki cami görmek mümkün. Aşağı inmeye devam ettiğimizde bu sefer bizi girilmesi yasak olan 'Askeri Bölge' tabelaları karşılıyor ve devam ettikçe  Camili köyüne varmış oluyoruz. Eski zamandan beri merkez yerleşim yeri olduğu söylenen Camili(Hertvisi) köyünde yaklaşık 200 yıllık, kapısında da hala kök boyasıyla yapılmış desenleri olan camiyi görmeden gezimizi tamamlamayı düşünemezdik. Caminin içine girdiğimizde rengarenk süslemeler bizi karşılıyor.  Ama kapıdaki eski boyayı caminin başka biryerinde restorasyon nedeniyle görmek mümkün değil.

Camili köyü ve Gürcistan sınırı
        1998 yılında TEMA vakfı tarafından incelemeye alınan Macahel'de 2000 'li yıllarda 'Eko Turizm' çalışmaları başlamış. Bu vesileyle Camili köyünde TEMA vakfı bir yerleşke yapmış. Pansiyon olarakta işletilen binanın görselliği bozduğunu düşünebilirsiniz diğer köy sakinleri gibi. Kimilerine göre bu durum kıskananların söylentisinden öteye geçmesede takdir sizin.  Ama bir gerçek var ki o da bizim bildiğimiz, okuduğumuz kadarıyla 'Eko Turizm' in tanımına uygun olmayan işler yapılmaya başlanmış. Dilimiz döndüğünce 'Eko Turizm' yöresel, halkıda içine alan uzun vadeli kalkınma planlarından bahseder. Gördüğümüz kadarıyla 'Kitlesel turizm' olarak tarif edilen turizm mantığı uygulanmaya başlamış Macahelde. Eko Turizm bilinciyle birşeyler yapanlar var elbet ama yetersiz kaldıkları su götürmez bir gerçek.

       45 Km.lik mesafesiyle Artvin'in Borçka ilçesine tek yolla bağlı olan Macahel bölgesinin merkezi kabul edilen Camili köyünde;  PTT, sağlık ocağı, yatılı ilköğretim okulu ve Jandarma karakolu gibi devlet kurumları diğer köylere de hizmet vermekte. Ayrıca TEMA Arıcılık Eğitim ve Araştırma Merkezi 'Saf Kafkas Arısı' üretim çiftliğini görmeniz oradaki görevlilerle sohbet ederek arıcılık hakkında bilgi almanız olası.

       Gorgit (Sakire) Yaylası


       Aracımızla Macahel gezimizde kalacağımız Efeler-Kayalar köyleri yolu arasında çevresinde kendinden başka yapı olmayan Efeler köyü sınırları içinde Dede Ena Pansiyon'a doğru yola çıkıyoruz. Dede Ena gürcüce 'Ana dili' demek. Macahel cennetinin bozulmamışlığını yaşayıp sindirdikçe bu ismin ne kadar anlamlı olduğu gün be gün biraz daha fazla açığa çıkıyor. Pansiyonun sahibi Fehmi Avcı doğma büyüme Macahelli tıpkı Pansiyon-Ev sakinleri gibi. Pansiyon-Ev diyorum çünkü yılın 9 ayı burda 3 ay da İstanbul Bahçelievler 'de yaşıyorlar. 2005 yılında faaliyete geçen pansiyon önceleri kendi yaşadıkları binada duş-tuvalet ortak kullanımlı ek odalar yaparak  oluşturulmuş sonra ise 2008 de ek bir bina yapılarak kapasite arttırılmış. Yeni binada ( bina dediğime bakmayın, herşeyi izinle yöreden alınan istihkaklı ağaçlarla yapılmış iki katlı yapı) duş-tuvalet 'li odalar mevcut. Macahel başlı başına yaşadığımız 'medeni' hayatımızın çok dışında yeraldığı ve tamamen eski yaşayış şekillerini koruduğu için zaten fazla umutlarla gelmiyouz. Bu bilinçle geldiğinizde sorun yok ama farklı beklentileri olanlar için ses yapan zemin, öksürüğünüzün yan odadan tüm ayrıntıları ile duyulması, eğer farklı gruplarla çakışırsanız onların planları gereği erken yatmaları sonucu sizinde, erken yatmasanızda en azından ses yapma özgürlüğünüzün elinizden alınması gibi durumlar can sıkıcı gelebilir.

      Pansiyonda tüm yemekler yöresel gürcü yemekleri ve kahvaltıda sunulan süt,tereyağı bal gibi ürünler kendi üretimleri. Yemek yediğimiz  pansiyonun girişindeki avluda manzara inanılmaz. Efeler deresinin aktığı vadiye hakim görüntüsüyle dere sesini dinleyerek yediğimiz akşam yemeğinde ciğerlerimizi oksijenle doldurmuş olmalıyız ki doymak bilmiyoruz.

Gorgit Yaylası
     Pansiyonda daha önce gelen 10 kişilik bir grup varmış ve yemek sonrası tanışıp kaynaşıyoruz. Bizi sevmiş olacaklar ki yarın ki Gorgit yaylası gezilerine bizide davet ettiler. Osman 'dan da  onayı aldıktan sonra seve seve kabul ediyoruz. Pansiyonun dedesi İsmet amcanın enerjisi hemen dikkatimizi çekiyor. Bir kaybolup bir görünen İsmet amcayı ya sırtında otla ya  bir köşeye oturmuş Batum tütününü sararken ya da yeni başladıkları restorant inşaatında taş taşırken görüyorduk. Ben uygun bir zamanda yanına gidip banada sigara sarmasını rica ettim ve hiç duraksamadan elindeki yeni sardığı sigarayı  uzattı. İtiraz etmeden aldım ve muhabbete başladık. Neler anlatmadı ki. Ayrıca bir yazı dizisi olacak kadar çok şey. En önemlilerinden birini paylaşmak isterim. Eskiden;  köyler arasını patikalarla dolaşırlarken ki kadar eskiden, birisi ev ya da başka bir yapı yapacağını söylediğinde 'İmece' kendiliğinden oluşurmuş ve civardaki herkes elinden gelen yardımı ücretsiz, sadece yemek kabul ederek yaparlarmış. Gittiğinizde göreceksiniz düzlük  nerdeyse yok denecek kadar az olan Macahel vadilerinde derin ormandan ağaç kesip katırlarla taşındığını hayal etmek bile insanın tüylerini kabartmaya yetiyor. Böyle bir coğrafyada yaşıyor olmak işbirliği ve dayanışmayı zorunlu kılıyor haliyle. Şimdi ağaç kesmek nisbeten yasak ve Macahel daha sonra bahsedeceğim sebeplerden dolayı koruma altına alınmış bir bölge olduğu için dışarıdan kereste getirmekte yasak. Her ailenin istihkakı var ve ormancılar tarafından belirlenen ağaçları kesip yola kadar katırlarla oradanda bulabildikleri araçlarla  evlerine getiriyorlarmış. Kaç tane sigara tüttürdüğümüzü bilmiyorum ama Gürcü sigarasının ağır olduğunu daha önceki deneyimlerimden biliyorum. Uzun yol yorgunluğu ve içtiğimiz Gürcü şarabının da etkisiyle iyice uykumuz geliyor. Güzel insanlarla güzel bir akşam geçirmenin verdiği huzurla uykuya dalıyoruz. Rüyalar ise zaten rüyada olduğumuzu bize hatırlatırcasına şehirde bıraktığımız hayatlarımızla ilgili....

       Saf kafkas arı balının ve besledikleri ineklerden ( hemen belirtmekte yarar var, kışın burda olmadıkları için inekleri kiralama sistemiyle besliyorlar) alınan taze sütün tadına vararak yaptığımız kahvaltı sonrası hep beraber yola çıkıyoruz. Gorgit yayla patikasına 45 dakikalık araç yolculuğu ile varılıyor. Efeler vadisinin derinliklerine sürdüğümüz araç yolunda Karçal dağlarının 3.428 'lik zirvesi karşımızda tüm ihtişamıyla yer alıyor. Gorgit yaylası 1700 metrede geniş bir alan üzerine kurulu basamak yayla statüsünde. Yani bir üst yaylaya çıkmak için ara istasyon gibi düşünebilirsiniz. Burdaki halkta Mayıs ayının 3. haftası Gorgit yaylasına çıkıp 1-2 hafta kaldıktan sonra 2700 metredeki Çukuneti yaylasına hareket ediyorlar ve Eylül ayının ilk haftası tekrar Gorgit yaylasına dönüp 2 hafta kaldıktan sonra inişe geçiyorlar. Aracımızdan indiğimizde yavaş tempoyla 3-3.5 saat sürecek sürekli çıkışlı(çok az inişli) Gorgit yayla patikasına giriyoruz. Yayla halen kullanımda olduğu için orijinal patika yolu hiç bozulmadan günümüze kadar varlığını koruyor. Yol üzerinde elle yapılan çamur bölümlerin kapatılması amacı güden üstüne basıla basıla cilalanmış gibi duran kocaman ağaç blokların üzerinden yürüyoruz zaman zaman. Tüm Macahel bölgesinde olduğu gibi burda da yaşlı  Doğu Ladini ve Kayın ağaçlarıyla kaplı 'Anıt Orman'  statüsü hakim. Macahele geldiğinizde Gorgit yaylasına çıkmasanızda bu patikayı mutlaka görmeniz gerekiyor. Karçal dağı manzaralı muteşem el değmemiş orman yolu bizi Efeler deresini besleyen ana kollardan birine çıkarıyor. Dere kenarında verdiğimiz yüzme ve dinlenme molasından sonra ahşap köprü üzerinden karşıya geçip son 25 dakikalık bölümü de tırmanarak Gorgit yaylasının büyüleyici manzrasıyla karşılaşıyoruz. Yaylada Çukuneti yaylasından inip  sezonu kapamak için son hazırlıklarını yapan yaylacılarla karşılaşmamız, bildiğimiz halde bizi çok duygulandırıyor. Yaylacılarla kurduğumuz muhabbet sonrası yanımızda getirdiğimiz; ekmek arası kaşar peyniri, bir adet domates, bir adet gofret ve bir adet meyve suyundan oluşan kumanyamızı nasıl bir iştahla yediğimizi anlatmam gereksiz olur. Yaylanın ortasında yer alan geniş düzlükte otlayan keçi,inek,öküz gibi hayvanların arasından yaklaşık 15 dakikalık yürüyüşle varılan Gorgit şelalesine gidiyoruz. Şelale 80 derecelik açıyla kaya üzerinden yaklaşık 20 metreden dökülen buz gibi suyuyla altına girmeye cesareti olanları karşılıyor. Yayladan  geri dönmek istememe toplu bilinci oluşuyor hepimizde. Ne olurdu tatillerimiz daha uzun olsaydı diye yakınıp ayaklarımızı sürüyerek inişe geçiyoruz. Zira görmemiz gereken daha çok yer var.
Yazarın diğer yazılarına ulaşmak için ismine tıklayınız.